1945 yılında Ankara’nın Çamlıdere İlçesinde doğdum. 1960 yılında Ankara’ya gelerek halen adımı taşıyan Anafartalar Çarşısı yanında ki Amigo Sefa Büfesinde ticaret hayatıma başladım.
O yıllarda Ankara da 6 takımın olması ve müteassip saygın bir seyirci topluluğunun bulunması benimde spora olan düşkünlüğümden maraton tribününde ki arkadaşlarımın da teşvikiyle 1968 yılında tüm Ankara takımlarının Amigosu olarak PTT İstanbulspor maçı ile başlamış oldum.
Ankara ‘da bulunan takımların taraftarlarına güç birliği yaptırmamdan dolayı Ankara basınında büyük takdir toplamış bunu gazete manşetlerine de taşınmıştır.
1972 yılında kendi imkanlarım ile Almanya ‘nın Köln kentinde Almanya ile yapılan ve 1-1 berabere kaldığımız maça gitmiş orada bulunan gurbetçi kardeşlerimizi coşturmuş, maç sonunda Köln sokaklarında yaptırdığım coşkulu tezahüratla Almanların kendimize hayran bırakmıştık. O zaman ki Alman basını Türkiye nere Köln nere olduğunu, spor bakanı olduğumu 10 bin seyirciyi 100 bin yaptığımı yazmışlardı.
Türkiye ‘de ilk defa futbolcular ile yapılmayan transfer teklifini Amigo olarak Malatyaspor ‘dan 10.000 TL tarafıma yapılmış ama Ankara seyircisini çok sevmemden dolayı gitmemiştim.
Basın mensupları bana hangi takımın taraftarı olduğumu sorduklarında spor severlerin tek desteklediği tek takım olarak Türk Milli Takımını tutarım dedim.
Amigoluk yapmış olduğum 20 yıl içerisinde yapmış olduğum ve Ankara gücüne maal olan HAYDİ BASTIR, Türk Milli Takımı için yaptığım 3 Tık, Tık, 1 Şık, Şık ve yine Ankara Gücü ‘n de kullanılan Gecekondu, gibi slagonlarım yıllarca kullanılmıştır.
Benim zamanımda tüm Ankara taraftarları için yaptığım slagonlar hafızalarda yer almaktadır.
Benim için zamanın Türkiye Şampiyonu olan ve Türkiye Liglerine Ziya ‘ları, Levent ‘leri, Tuncay ‘ları, ağabeydin ‘leri, Yavuz gibi yıldızlara yetiştiren Yıldırım Beyazıt Lisesi ‘nin hocası olan Recep KULAK benim için, spor için çağ atlatan Amigo diyerek, sporcularına birifing vermiştir.
“VUR ASLANIM VUR”
Almanya olimpiyatlarında “Vur Aslanım Vur” Slagonu ile stadı inlettiğimizden dolayı, ve hiç amigo görmediklerinden, Almanların tuhafına gitti. Ve Tarihte bir ilk gerçekleşti. Amigoluk ile seyirciyi coşturan bir anda tribünden yetkililer beni çağırdılar. İlk amigo madalyasını olimpiyatlarda bana verdiler.
“HAYDİ BASTIR”
Mısırda yapılan Güreş Şampiyonasında “”Haydi Bastır” diye tezahürat yaptırırken, Mısır seyircisi aynı anlamı taşıyan “Yallah Tazyik” tezahüratları söylendi. Biz orayada bu slagonu taşıdık.
“GECEKONDU TRİBÜNÜ”
1972 ‘li yıllarda Ankara da daha çok gecekondu evlerde oturan vatandaş vardı. Kulüp yöneticileri Maraton ve Kapalıyı denetlemiyor, Kale arkasını denetliyorlardı. Bende isyan ettim Maraton ve Kapalıyı kontrol edin dedim. Kale arkasında oturanların hepside gecekonduda oturan gariban insanlar onlar 3-5 kuruşa tenezül etmezler siz gidin kapalı ve maratonu denetleyin dedim. Şimdi ki “Gecekondu Tribünü ” manası ordan gelmekte.
Amigoluğu bıraktıktan sonra Ankara’nın Çamlıdere İlçesinde Çamlıdere Sporda yedi sene kulüp başkanlığı yaptım. Amatör kulüpteki futbolcuların atmış oldukları terler. Bana kolonya kokusu gibi gelirdi.
1990 yılında amigoluğu bıraktım.
Ben Ankara’nın Amigosu Sefa ÇALIŞICI, Eskişehirspor ‘un amigosu Orhan, bizler hiçbir menfaat beklemeden dürüstlük, küfürsüz, terbiye çerçevesinde şerefimizle bu işi yaptık.
Sefa ÇALIŞICI